YTB Okul Öncesi Çift Dilli Eğitimi Destek Programı
634
17:18
01.07.2019

Çocukların iletişim ve insani ilişkileri ilk olarak ailede başlar. Bu süreçte çocuk ile ebeveynin birbiriyle anlaşmasında iki tarafın da kullandıkları dili ne kadar iyi bildikleri önemlidir. Çocuk ebeveyn davranışlarını ve ailesi içinde olup bitenleri ancak dili yettiği ölçüde anlayabilmektedir. Anlamlandıramadığı her söz ve davranışsa ebeveynine ve kendine karşı güvensizlik hislerinin ortaya çıkmasına yol açar. Bu sebeple dilin sağlıklı öğrenilmesi, aile içi ilişkilerin de sağlıklı devam etmesi için bir ön koşuldur.

Her dil, bağlı olduğu kültürün değerleri, yaşam tarzları, dünya görüşü ve inançlarıyla oluşan ortak bir duygu ve düşünce dünyasını içinde barındırır. Dil çocuğa yalnız çevresi ile iletişim kurmayı öğretmekle kalmaz, onun dünyaya bakışını şekillendirir, aynı dili ve kültürü paylaşan insanlarla birlik ruhunu yakalamasını sağlar.

Çocuk; sevinçleri, heyecanları, üzüntüleri, merakları ve hayalleriyle örülü dünyasını ve benliğini dili izin verdiği ölçüde anlayabilir ve etrafına ifade edebilir. Keşfetme arzusunun en yoğun yaşandığı bu dönemde 'Ben kimim?' sorusuna yanıt ararken dil ona, çok renkli ve verimli bir bahçe sunar. Çocuk o bahçede her birinde büyük tecrübeler yatan halk hikâyelerini, kendisini hayata hazırlayan öğütlerle dolu yüzlerce yıllık masalları, fıkraları, o kültür ırmağından doğan türkü ve şarkıları dinler. Paylaşmayı öğreten oyunlarını oynar; yeme-içme, giyim-kuşam, kutlama ve yas gibi kültürel alışkanlıkları öğrenir; birlikte yaşama ve saygı kurallarını tanır. Çocuğun dilini öğrenememesi, bu bahçeye girecek bir kapı bulamamasına ve içerideki dünyadan mahrum kalmasına sebep olur.

Yurt dışında yaşayan 0-6 yaş grubu çocuklarımızın dil ve kültürel gelişimleri, içinde yaşadıkları çok dilli ve çok kültürlü ortamın etkisi altında sürmektedir. Çocuklar erken dönemde, ailesinin dil alışkanlıklarının ve geleneklerinin aktarıldığı bir Türkçe ile karşılaşmaktadır. Hem bu Türkçenin niteliği ve yeterliliği, hem de gündelik hayatlarını belirleyen ilgili ülke dilinin öğrenimi okul öncesi dönemde üzerine titizlikle durulması gereken bir süreçtir. Çünkü bu dilsel zenginlik çocuk yaşına uygun olarak bilinçli bir şekilde desteklenmeye muhtaçtır. Her iki dile de hâkim olan çocukların, özgüven ve öz değer oluşumu daha sağlıklı ilerlemekte, iki kültürü de doğru anlamaları ve benimsemeleri daha kolay sağlanmaktadır. Böyle yetişen çocuklar yaşadıkları ülke toplumlarında faydalı ve etkin yetişkinler haline gelecektir.

Bu amaçlarla Yurt Dışı Türkler ve Akraba Toplulukları Başkanlığı, yurt dışındaki Türk sivil toplum kuruluşlarının kendi imkânlarıyla yıllardır sürdürdükleri erken dönemdeki çocuklara yönelik Türkçe eğitim çalışmalarını Okul Öncesi Çift Dilli Eğitimi Destek Programı kapsamında teşvik etmektedir.

Program hakkında ayrıntılı bilgi için tıklayınız.

 

Yayın Tarihi: 01.07.2019