New York Eğitim Ataşeliği

Ataşemiz Yurdagül Aydoğan Forum Usa Gazetesine röportaj verdi.

Ataşemiz Yurdagül Aydoğan Forum Usa Gazetesine röportaj verdi.

New York Eğitim Ataşemiz Sn. Yurdagül AYDOĞAN´ın Türk toplumunun Amerika´daki önemli basın kuruluşu Forum USA Gazetesi´nde yurt dışında eğitim ile ilgili röportajı yayımlandı.

 

Bilinenin aksine MEB bursundan yurt dışında yaşayan ve eğitim gören öğrenciler de faydalanabiliyor “Amerika dahil dünyanın herhangi bir ülkesindeki Türk gençleri gerekli şartlar uygunsa MEB bursu için başvurabiliyor” Türkiye Cumhuriyeti New York Eğitim Ataşesi Yurdagül Aydoğan Türkiye’den eğitim için gelen öğrenciler ve Amerika doğumlu Türk çocuklarının eğitimleri, burs alarak yüksek lisans ve doktora yapmanın detayları ve daha birçok konu hakkında Forum USA’ya konuştu.

Türkiye Cumhuriyeti’nin yurt dışı eğitim ve burs konusundaki stratejileri nelerdir?

Milli Eğitim Bakanlığı çok uzun zamandır yurt dışına burslu öğrenci gönderiyor. Son olarak 2005 yılında yeni bir strateji ile 5 yılda 5 bin öğrenci projesi başlatılmıştı. Bu kapsamda Türkiye’den burslu olarak okutulmak üzere gönderilen yüksek sayıda öğrenci akışları başladı. Yüksek Öğretim Kurumu (YÖK) ve Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) kanalı ile iki ayrı noktadan akademisyen olmak üzere gelen öğrencilerin yanı sıra Türkiye Petrol Ofisleri de (TP0) mühendis yetiştirmek üzere burslu öğrenci gönderiyor. Yılda bin öğrenci hedefi, şimdi yılda bin 500 öğrenciye çıkarıldı.

Son yıllarda eğitim politikalarındaki değişiklikler ve gelişmeler ne yönde?

Bakanlık yeniden yapılandı ve bu yapılanmadan sonra öğrencilerin ihtiyaçlarına dair önemli değişiklikler oldu. Yurt dışına burslu öğrenci göndermek için devlet çok ciddi yatırım yapıyor. Bir öğrencinin maliyeti, dil okulundan başlayıp doktorayı bitirene kadar ciddi bir para harcanmasını gerektiriyor. Dolayısıyla yapılan yatırımın da iyi çıktıları olması lazım. Bu süreçler artık çok ciddi analiz ediliyor. Öğrencilerin özlük haklarında ciddi iyileştirmeler yapıldı. YÖK bursuyla gelen öğrencilerle MEB kanalıyla gelen öğrenciler arasında memuriyete başlama ve bu memuriyetteki ilerleme süreçleri ile ilgili farklılıklar vardı, bu farklılıklar giderildi. Öğrenciler buraya aldıkları bursların borçlarıyla geliyor. İşte bu faiz planındaki miktarlar öğrencinin lehine yeniden düzenlendi. Öğrencilerin burslarında geçen yıl yüzde 20 artış yapıldı.

Ayrıca MEB kendi içinde de bir yenilik getirerek dünyanın her yerine eğitim uzmanı olmak üzere bursiyerler göndermeye başladı. Kendi bünyesinde çalışacak bir uzman yetiştirerek dünyanın her yerindeki eğitim sistemini bilen Avrupa uzamanı, Uzakdoğu uzmanı olarak çalışabilecek kadrolar oluşturulmaya başlandı.

Bir öğrencinin burs alma süreci nasıl oluyor?

Öğrenci, akademik kariyer yapmak isterse birinci sınıftan işi sıkı tutmalı. Çünkü mezuniyet not ortalaması 2.70’in altına düşmemeli. Birinci başvuru koşulu bu. İkincisi ALES’e (Akademik Personel ve Lisansüstü Eğitimi Giriş Sınavı) hazırlanmalı. ALES’ten aldığı not 70’in altında olursa başvuru yapamıyor ama 70 üzeri 95’e kadar değişen bir grafik var. Öğrenciler bunlarla birlikte başvuru yapıyor. MEB, yılın belli dönemlerinde sitesinde hangi alanlarda ve ülkelerde burs verebileceğinin duyurusunu yapıyor. Öğrenci başvurusunu yapıyor. Sistem elektronik ortamda mezuniyet notu ve ALES’ ten aldığı puanların ortalamasını alarak sıralama yapıyor. Sonra bu ortalamalara göre belirlenen öğrenciler mülakata alınıyor. Mülakat, MEB uzman ve akademisyenlerince oluşturulan komite tarafından yapılıyor. Bu aşamadan sonra, hak eden öğrenciler için dil puanı süreci başlıyor. 6 aylık dil eğitimi alıyor ya da dil yeterliliğini TOEFL (Test of English as a Foreign Language – Yabancı Dil olarak İngilizce Sınavı) ile belgeliyor. Öğrencinin dil okulunu Türkiye ya da yurt dışında okuma özgürlüğü var. Dil okulu süreci ile birlikte öğrenciler burs parası almaya başlıyor. Bu bursu isteyen öğrenci alıyor istemeyen almıyor. Çünkü burs demek borçlanma demek. Sonra ise üniversite süreci başlıyor.

Alınan burslarla ilgili borçların ödenmesi nasıl oluyor?

Devlet sadece burslu kişilerden çalışmasını bekliyor. Eğer görevine başlamazsa kanun kapsamındaki esaslarla öğrenci ile anlaşma yapılarak ödeme seçenekleri belirleniyor ve öğrenci ödemelere başlıyor. Üçüncü bir yol daha var. Zorunlu hizmetten de muaf olmak isteyenler, başka bir üniversiteye ya da başka bir şirkete gidiyor bütün parayı ödüyor.

Milli Eğitim Bakanlığı tarafından Amerika’da bin 700 Türk öğrenci burs alıyor. Ortalama bir öğrencinin burs masrafı ise 90 bin ila 200 bin dolar arasında değişiyor.

Burs başvuruları sadece Türkiye’den mi yapılıyor Amerika’dan da yapılabilir mi?

Dünyanın neresinde olursa olsun fark etmiyor. MEB duyuru yaptığında sistemden giriş yapılması, mezuniyet ortalaması ve ALES şartlarının tutması halinde herkes başvuru yapabiliyor ancak ALES’e sadece Türkiye’de girebiliyor.

Amerika’da öğrenciler en çok hangi zorluklarla karşılaşıyor?

Kira. Kiralar çok pahalı geliyor. Öğrenciler ilk olarak New York civarına gelmek istiyorlar. Kira ve hayat şartlarının pahalı olması öğrencileri zorluyor.

Öğrencilerin adaptasyon sorunu oluyor mu?

Öğrencilerimiz buraya akademik kariyer için geldikleri için yüksek lisans ve doktora süreçleri çok ağır. Çok yoğun çalışıyorlar. Türk öğrenciler buradaki üniversitelerde çok iyi performans çıkartıyorlar. Başarılı ve hırslılar. Okullarını çok iyi derecelerle bitiriyorlar. Adaptasyon sorunu ile çok karşılaşmıyoruz. Akademik sorumluluklarını yüklenip bu arada eğitimlerini devam ettiriyorlar.

Bir öğrencinin ortalama masrafı nedir? Yılda kaç öğrenci burs alıyor?

Burs alıp dil okulu, master, doktora da dahil olmak üzere tüm süreci tamamlayan öğrencinin masrafı ortalama 90 bin ila 200 bin dolar aralığında değişiyor. Houston, Washington, Boston, Los Angeles, New York şu anda aktif öğrenci işlerinin yürütüldüğü eyaletlerimiz. Yoğunluk New York bölgesinde. Amerika’ya her yıl ortalama 150 burslu öğrenci geliyor.

“Amerika’dan Ağrı’ya  çalışmaya gidenler var”

Yıllara göre gözlemlediğinizde burslu olarak gelen ama Amerika’da kalan ya da Türkiye’ye dönen öğrenci sayısındaki artış-azalış nasıl?

Gözlemlerime ve öğrenim süreçlerini tamamlayan öğrencilerle bire bir konuşmalarımıza göre son 5 yılda, Türkiye’ye dönüp ülkelerine hizmet etmek isteyen öğrencilerimizin sayısı arttı. Önceki yıllarda daha fazla burada kalmak isteyenler oluyordu. Tabii isteyip de kalamayanlar da var, çünkü ağır yükümlülükleri var. İş bulup bursu ödemek de ciddi sorumluluk yüklüyor. Bunun yanında öğrencilerimizin ülke aidiyetleri çok yüksek “Ülkeme dönüp hizmet edeceğim” diyen çok öğrenciyle karşılaştım. Yerlerini değiştirme talebinde bulunmadan Amerika’dan Ağrı’ya çalışmaya gidenler var. Burada kalma sayısının azalmasını iki sonuca bağlıyorum; ülke aidiyetleri ve sağlanan sosyal hakların etkisi. Bazı öğrencilerime soruyorum neden dönmek istiyorsun diye “Burada kaldığım zaman sıradan bir insanım, ülkeme döndüğümde akademisyenim, sosyal statüm var, hoca olacağım” diyorlar. Öğrencilerimiz döndüklerinde, zaten yardımcı doçent oluyorlar en fazla 1 buçuk yıl içerisinde de doktor ünvanı alıyorlar. Bu, Türkiye’de ciddi bir statü ve kariyer.

Türkiye de eskisi gibi değil artık. Akademisyen maaşlarında çok ciddi artışlar oldu. TÜBİTAK (Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu) vb. kurumların bu akademisyenlere sağladığı ciddi burslar, imkanlar, projeler var. Ben bunları sadece eğitim ataşesi rolüyle değil, bakanlık merkez teşkilatındaki gözlemlerim ve tecrübelerimi birleştirerek söylüyorum.

Beyin göçü hala büyük problemlerden biri…

Beyin göçü sadece bizim değil, bütün dünyanın sorunu. Türkiye’de bununla ilgili ciddi çalışmalar oldu. Zamanın başbakanı olan Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın talimatıyla “Üstün Yetenekler Strateji Planı” hazırlandı ve bu planın sadece bir maddesi: “Beyin göçü ve üstün zekalı öğrencilerin izleme ve takibi” üzerineydi. Beyin göçü ciddi bir sorun, buraya gelen öğrencilerimiz akademik düzeyi çok yüksek öğrenciler. İşte bu öğrencilerin ülkelerine dönmesi bu göçü azaltıyor. MEB çalışmaları, Teknoloji Bakanlığı, TÜBİTAK, yeni araştırma enstitülerinin açılması, araştırmalara sağlanan fonların cezbediciliği ile son dönemde yapılan devlet politikasıyla beyin göçünün azalması konusunda ciddi yol katettik.

Devlet bursu almadan, kendi imkanıyla gelen öğrencilerle ilgili yürütülen çalışmalar var mı?

Bu şekilde gelen öğrencilerimizle ilgili bilgi havuzumuzda ciddi şekilde boşluk var. Biz bu öğrencilerimizin kaydını alamıyoruz. Nerede, hangi düzeyde öğrencimiz var bilemiyoruz. Bizim kanalımızla gelmedikleri için bize başvuru yapmak zorunda değiller. Bize sadece askerlikle başları sıkıştığı zaman gelip başvuru yaptıklarında, sistemde erkek öğrencilerimizin varlığını görebiliyoruz. Eğitim Ataşeliği sadece burslu öğrencilere hizmet veren bir birim değil. Öğrenci olan her bireye yardım etmek için elimizden geleni yapmaya çalışıyoruz. Her şeyin çaresi olamayabiliriz ama yol gösteririz. Evet burs olmadan para kaynağı sağlayamıyoruz ama öğrencilerimizin başları sıkıştığında her zaman ihtiyaçlarına yardımcı olabiliyoruz. Bu röportajın onlara ulaşmamızda ve sesimizi duyurmamızda katkısı olacaktır. Gelsinler ve bizimle her şekilde iletişime geçebileceklerini bilsinler.

Amerika’daki eğitim sistemini inceleme fırsatınız oldu mu?

Bu konu üzerine spesifik bir çalışma hedefliyoruz. Avrupa ülkelerinde eğitim alanında araştırma yaptığınızda daha kolay sonuçlar elde edilebiliyorken Amerika’da, eyaletlere göre değişen sistemlerden dolayı süreç farklı işliyor. Bir uzmanımız bunun üzerinde çalışıyor. Bunun çıktıklarını bakanlıkla paylaşıyoruz.

Burada yaşayan Türkiye asıllı Amerikan vatandaşı olan öğrencilere yönelik yapılan çalışmalar var mı?

Burada yaşayan Türk öğrencilere, burada doğmuş Türk çocuklarının eğitimlerine yönelik neler yapılabilir bunları tartışıyoruz. Ciddi şekilde talep geliyor. Bunlar nasıl karşılanacak bunların usulleri nasıl olacak bunun üzerine çalışıyoruz. Amerika’da Türk okullarının yaygınlaştırılması konusunda devlet destekli bir yapılanmaya gidiliyor. Dünyadaki ve Amerika’daki uygulamasının nasıl olacağına dair çalışmalar yürütülüyor. MEB bu çalışmayı tamamladıktan sonra duyuru yapacak. Burada okul açmak isteyen, bizden yönlendirme isteyen vakıf ve dernekler var.

Türk öğrencilere ve ailelerine tavsiyeleriniz nelerdir?

Buradaki ilk orta ve anaokulundaki öğrencilerin ailelerine; çocuğun anadili olan Türkçe öğretiminde geç kalmamaları gerektiğini hatırlatmak istiyorum. Çocukları lise düzeyine gelmiş aileler panik haldeler. Ailelerin Türkçe öğretiminde geç kalmamaları gerek. İleride daha fazla sosyal problemler yaşamaya başlıyorlar. Çocuğun hayatı bundan çok etkileniyor.

Türkiye’den buraya gelmek isteyen öğrencilerimize ise “buraya gelmeliler” diyorum. Yurt dışına gitmeliler. İnanılmaz bir hayat tecrübesi. Akademik ve bilimsel donanım yeterliliklerinden öte, çok ciddi bir olgunlaşma süreci geçiriyorlar. Gençler kendine yetebilen birey olma özelliğini yurt dışında çok daha iyi kazanıyor, bir ailenin çocuğuna vermek istediği de aslında bu değil midir? Dolayısıyla aileler de çocuklarını yurt dışına göndermekten korkmasınlar.

Buradaki bursiyer öğrencilerime mesajım; milletin onlardan beklentileri çok yüksek. Devletin demiyorum, devlet onlara bu kadar imkanı sağlamakla devlet olmanın sorumluluğunu yapıyor. Türkiye’deki vatandaşların vergisiyle bu çocuklara bu imkanlar sağlanıyor. Dolayısıyla öğrencilerimizin buradaki önceliği eğitimin en iyi düzeyini ve her türlü donananımı almak olmalı. Biz onun için öğrencilerin her türlü masraflarını karşılıyoruz. Bence sorumlulukları çok ağır. Her zaman şunu söylüyorum; “Okuduğunuz bir kitaptan bile bundan neyi, ülkemdeki insanlarıma kazanç olarak aktarabilirim diye düşünmelisiniz.”

Eklemek istedikleriniz…

Sayın Bakanımız Nabi Avcı’nın bize söylediği her zaman şu; “Öğrencilerimi gözlerinden öp, siz onların her şeyisiniz, her şeyi ile ilgilenmek zorundasınız.” Bir ikinci mesajı da “Lütfen orada sadece akademik okuma yapmasınlar bulundukları yerde görmedikleri müze ve kütüphane kalmasın çünkü bunlar onlar için büyük tecrübedir” der. Biz bir resmi kurumuz, sınırlılıklarımız var ama siz basın olarak sınırsız ulaşım yeterliliğine sahip en büyük güçsünüz. Sizi okuyan velilerimiz, öğrencilerimiz ya da diğer vatandaşlarımız bizi bilsinler, tanısınlar, bizden haberdar olsunlar. Bize ihtiyaçlarını iletsinler.

Eposta adresimiz newyorkmebtr.org Yazışma adresi 344 E 46th St. 2nd Fl. New York, NY 10017 - 1 (212) 687 8395

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.